12 Aralık 2011 Pazartesi

Sen Ağladığında

Hani millet der ya uyandığında...
Yer yarılsa da içine girsem diye.
Ben bu cümleyi sen ağladığında söylüyorum.

Yapacak doğru bir şey bulamıyorum sen ağladığında.
Vitrinde gördüğü o çok sevdiği oyuncağı,
Satın alınamayan bir babanın oğlu gibi.
Son derece basit bir çaresizlik yaşıyorum.
Basit dediğime bakma en gaddar çaresizlik bu olsa gerek.

Söyleyecek söz bulamıyorum sen ağladığında.
Sözcükler geliyor aklıma.
Sarf edemiyorum onları yüzüne.
Köküne, yan anlamına, biçimine kadar,
İnce eleyip sık dokuyorum.
Ses çıkaramıyorum.
Ya da çıkamıyor bir ses köhne vücudumdan...

Metabolizmam alt üst oluyor sen ağladığında.
Lunaparktaki gondolun en ucuna binen,
Yaramaz çocuklar gibi,
Ritmik yürek kalkmaları yaşıyorum.

Acaba diyorum hep sen ağladığında.
Acaba benim yüzümden mi?
Ben olmasam ağlamazdı değil mi?
Evet evet...
Ben olmasam dökülmezdi inci taneleri.
Süzülmezdi yanaklarından.
Oskar ödüllü romantik filmlere taş çıkartan gerçeklikte,
Kızarmazdı o payam gözleri.

Üzülüyorum sen ağladığında.
Sövüyorum sebeplere içimden.
Korkuyorum da bazen...
Aklıma geliyor senin bir çiçek narinliğinde olduğun.
Dalından koparılmadan koklanılan çiçeklere gösterilen,
O ince duyarlılıkla yaklaşmaya çalışıyorum sana.
Her şeyi yaşıyorum, yapıyorum ama ne gariptir ki.
Sen ağladığında ben ağlayamıyorum.
Özür diliyorum.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Online Project management