23 Eylül 2011 Cuma

Organik Ses

Bugün size demin tuvalette aklıma gelen, beni bayağı bir düşündüren bir konu hakkında yazacağım. Şimdi organik morganik başlığını görüp de eyvah bu sabah programlarının sağlık köşesindeki adamlar gibi bize birkaç şey sallayacak dediğinizi duyar gibiyim ama durum farklı. Tamam organik morganik ama "ses"ten bahsedeceğim.

Şimdi, organik ne demek abi? Doğal demek değil mi. İnsan eli değmemiş, ya da insan elinin dolaylı yada direk olarak bozmadığı, bozamadığı şeylere (genellikle nimetlere) organik diyoruz. Genel olarak güncel tanımı bu gibime geliyor. Ben bu organiklik işini sese taşıdım abi.

Şöyle ki... Çoğu şey gibi seslerin de zararlısı ve yararlısı vardır. İnsan eliyle direk veya endirek oluşan sesler; vücudumuza, ruhumuza ve bünyemize zararlıdır inancındayım. Düşünsenize hafifçe yüksek bir yerden boşalıp akan suyun, bir insan icadı olan tuvalet tasına döküldüğünü... Kötü bir ses. Ne kadar yapay. Çünkü insanoğlu boş durmamış, petrolü bulmuş ve bunun için savaşlar yapmış. Petrolü işlemiş ham madde yapmış. Milyarlık plastik kalıp makinelerini bulmuş ve bunun için uzun zaman harcamış. Bu makineyi kullanacak mühendisler yetiştiren bir sistem kurmuş ve bu makinelerde petrolden plastik tuvalet tası üretmiş. Vay be... Ulan bunlara ne gerek vardı şimdi. Sanki tuvalet tası olmadan sıçamayacağız? Neyse konumuz değişmesin anti-modernizme kaymayalım. Gerçi oradan ben pek çıkamam da hadi neyse... Yüzyıllar boyu biriken ve an itibariyle had safhada olan sanayileşme ve modernleşme, tuvalet tasını üretti. Şimdi ben musluğu açınca tuvalet tasına çarpan su, hiç de organik bir ses çıkarmıyor. Çünkü insan yapımı bir nesneyi işin içine soktum. Bu sesin ne ruhuma, ne bünyeme ne de sıçmama yararı var. Fakat Allah'ın yarattığı bir kayaya yine hafif yüksek bir dereden akan suyun çarpması ve oluşan melodi ne kadar hoş ve güzel. Çünkü tamamen doğal. Organik bir ses. İşte bu ses insana huzur verir, rahatlatır, hatta bu rahatlama sonucu kaslar gevşer ve insan ağız tadıyla sıçabilir. :)

Sen de takmışsın tuvalet tasına vallahi diyeceksiniz ama durum böyle. Bence siz de takmalısınız. Eğer tuvalet tası, doğadaki o yüksekten boşalıp gelen suyun çarptığı kaya gibi doğal ve Allah'ın sıfırdan yarattığı (insanın karışmadığı ve karıştırmadığı) bir şey olsaydı, durum farklı olurdu kanaatindeyim. O zaman tüm tuvalet taslarına çarpan suyla oluşan ses, muazzam bir melodi ve ruha yararlı bir ses olabilirdi. Organik olurdu.

Organik ses mevzusunu daha da genişletebilirsiniz. Şöyle bir kafayı toplayıp ya da dağıtıp düşünün. Etrafınızda ne kadar organik yani doğal ses var? Sabah kalkıp gece yatana kadar ya da akşamüstü kalkıp sabah yatana kadar :) ne kadar organik ses duyuyorsunuz? Hiç mi bilgisayarınızı kapattığınızda "Ulan dünya dünya varmış yahu bu fan sesi kafamı ağrıttı." demediniz? Çoğumuz demişizdir. Çünkü beton yığını apartmanlarda yaşlanıyoruz. Şehirde, ayaklarımız neredeyse hiç toprağa değmiyor. Bu koşullarda, organik bir ses biraz zor tabi. Karamsarım bu konularda. Aslında doğada nesli hızla tükenen en önemli varlık insan abi. Bu vampir kapitalizm bizi şehirlere bağladıkça ne desek boş. Neslimiz tükenecek...

Neyse hadi iyi geceler saat üçü geçmiş. Tuşlara bakıp basmaktan beynim sulandı. Fan sesi de cabası... İyi geceler dünyalı. Ekrana bakıp da gözleriyle soldan sağa satırlarımı okuyan ve bununla kalmayıp yukarıdan aşağıya periyodik olarak satır satır kaydıran insanoğlu, sana da iyi geceler. Gözüne sağlık gözüm... ;)

Heee lan sosyal mesajı unutuyordum. Hadi buyurun verelim mesajımızı: "Ben SESin; organik, doğal ve aynı zamanda tuvalet tasından çıkmayanını severim." :D

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Online Project management